İzmit Katliamı, Kurtuluş Savaşı sırasında, 1920-1921 yılları arasında, özellikle Yunanistan ordusu ve yerel Rum çeteleri tarafından İzmit ve çevresindeki Türk nüfusa karşı gerçekleştirilen katliam ve şiddet olaylarını ifade eder. Bu olaylar, bölgedeki etnik ve dini gerilimlerin yükseldiği bir dönemde yaşanmıştır.
I. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisiyle birlikte, İtilaf Devletleri ülkeyi işgal etmeye başlamıştı. Bu işgaller, yerel halk arasında büyük bir huzursuzluğa ve direniş hareketlerinin doğmasına neden oldu. İzmit ve çevresi de bu işgallerden etkilenmiş, bölgede Yunan ve İngiliz güçleri konuşlanmıştı.
Sevr Antlaşması ile Yunanistan'a verilen topraklar arasında İzmit ve çevresi de bulunuyordu. Bu durum, bölgedeki Rum nüfusun beklentilerini artırırken, Türk nüfus arasında ise büyük bir endişe ve tepkiye yol açmıştı.
İzmit Katliamı'nın boyutları ve yaşananlar hakkında kesin ve net bilgiler bulunmamaktadır. Ancak, çeşitli kaynaklar ve tanık anlatımları, bölgede çok sayıda Türk sivilin öldürüldüğünü, işkenceye maruz kaldığını ve evlerinden sürüldüğünü göstermektedir.
İzmit Katliamı, bölgedeki demografik yapıyı değiştirmiş ve Türk-Rum ilişkilerini daha da kötüleştirmiştir. Bu olaylar, Kurtuluş Savaşı'nın seyrini etkilemiş ve Türk halkının direniş azmini artırmıştır. Ayrıca, Lozan Barış Antlaşması ile sonuçlanan nüfus mübadelesinde de önemli bir faktör olmuştur.
İzmit Katliamı, günümüzde de tartışmalı bir konu olmaya devam etmektedir. Özellikle Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde zaman zaman gündeme gelmekte ve farklı yorumlara neden olmaktadır. Bazı kaynaklar, katliamların boyutlarını abartılı bulurken, bazıları ise yaşananların gerçekliğini ve vahametini vurgulamaktadır.
Bu makale, İzmit Katliamı hakkında genel bir bilgi sunmayı amaçlamaktadır. Olayların daha detaylı ve kapsamlı bir şekilde araştırılması için farklı kaynaklara başvurulması önemlidir.